Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | basit şey | jam n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | tereyağından kıl çeker gibi basit şey | slam dunk n. |
Colloquial | çok bir basit şey | (it’s) a doddle [uk] n. |
Colloquial | en basit/sıradan şey | tiniest thing n. |
Idioms | ||
Idioms | basit şey/iş | cut and paste n. |
Idioms | çok bir basit şey | a doddle [uk/australia] n. |
Idioms | basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede güç kullanmak | kill a fly with an elephant gun v. |
Idioms | basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede çaba harcamak | kill a fly with an elephant gun v. |
Speaking | ||
Speaking | ilk başta her şey çok basit gelmişti | it all came so easy at first expr. |
Speaking | keşke her şey daha basit olsaydı | I wish things were simpler expr. |